Elektronik Adalet (E-Adalet)

Giriş Ve Tanım

Dünyanın her yerinde devlet organları, performanslarını geliştirmede, kamu değerleri oluşturmada, hizmetlerin sunumunu kolaylaştırmak amacıyla stratejik bir araç olarak bilgi teknolojilerini en iyi şekilde kullanmayı hedeflemektedirler (Melitski ve Holzer,2007:1). (elektronik adalet)

XXI. yüzyılın modern toplumu bilgi teknolojisi olmadan düşünülemez.

Bilgi sistemlerinin yaygınlaşması nedeniyle BİT uygulamaları hemen hemen her yöne genişlemiştir. Genel olarak elektronik hükümet ve özel olarak e-adalet bir istisna değildir ve bu alanlar son yıllarda önemli değişikliklere uğramıştır.

Modern adli süreç bir istisna değildir. Bu bağlamda günümüzde “elektronik adalet” (e-adalet) gibi bir terim bilimsel kullanıma girmiştir.

Adalete erişim, dünyadaki birçok adalet sisteminde acil bir sorundur (Lupo & Bailey, 2014).

Güçlü demokrasi, hızlı ve şeffaf bir adalet sistemi gerektiriyor. Bu nedenle, özellikle mahkemelerde bilgi sistemlerinin kullanılmaya başlanması süreçlerin hem süresini hem de sayısını azaltabilir, vatandaşlara ve genel olarak topluma sunulan hizmetlerin etkinliğini artırabilir (Rosa ve diğerleri, 2016).

“Elektronik Adalet” sistemi, mahkemede belgelerin dosyalanması, belgelerin mahkemede işlenmesi ve taşınması, mahkeme kararlarının ve davanın ilerleyişi hakkında bilgilerin yayınlanması, duruşma katılımcılarına tüm olaylar hakkında bilgi verilmesi ile ilgili görevlerin çoğunu gerçekleştirmemize olanak tanır.

“Elektronik Adalet” sisteminin kullanılması, usule ilişkin ve diğer belgelerle çalışmayı kullanışlı hale getirir, davaları değerlendirme süresini önemli ölçüde hızlandırmanıza olanak tanır ve hem mahkemelerin hem de duruşmaya katılanların maliyetlerini azaltır.

Modern hukuk bilimi ve literatüründe ” elektronik adalet ” olarak adlandırılan hem ülkemiz hem de tüm dünya toplumu için yeni bir hukuk olgusunun incelenmesini ve ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Elektronik adalet, yasal işlemlerin özel bir şeklidir.

Mahkemelerin işlerinde dijital teknolojilerin kullanılmasına dayanmaktadır. Kavram aynı zamanda bunların birbirleriyle, bireyler ve tüzel kişilerle olan elektronik etkileşimlerini de içerir ve kapsamaktadır. Önemli kritik nokta, tüm e-adalet prosedürlerinin düzenleyici yasal düzenlemeler ve yasalarla düzenlenmesi gerektiğidir.

Bu terimden ne anlaşılmalıdır?

Styufeeva, e-adaleti, yasal işlemlerde adli süreçteki tüm katılımcılara elektronik dijital biçimde bilgi alışverişi sağlayan bilgi teknolojilerini kullanarak adaleti yönetmenin bir yolu olarak yorumlamayı önermektedir.

S.V. Romanenkova görüşüne göre, geniş e-adalet kavramı, onu bir dizi otomatik bilgi sistemi (adli işlemlerin yayınlanmasını, bir davanın elektronik biçimde yürütülmesini ve tarafların materyallerine erişimini sağlayan özel hizmetler) olarak temsil eder. Ancak bu hizmetlerin davanın yürütülüş şeklini değiştirmemesi, yardımcı, uygulamalı niteliğini vurgulamaktadır.

Ek olarak, bazı yazarlar “elektronik adalet” ve “mahkemelerin bilgilendirilmesi” gibi kavramlar arasında ayrım yapmayı önermektedir. Mahkemelerin bilgilendirilmesi, burada mahkemenin faaliyetlerini basitleştirmenin bir yolu olarak bilgi teknolojilerinin kullanılması olarak anlaşılırken, e-adalet, modern teknolojileri kullanarak yasal işlemlerin bir veya başka aşamasında usul işlemlerinin uygulanması anlamına gelir.

E-adaletin bazı avantajları şöyledir:

  1. a) Mahkemelerin faaliyetlerine ilişkin bilgilere zamanında erişim;
  2. b) Mahkeme belgelerinin hazırlanma süresinin kısaltılması; itirazların değerlendirilme hızının artırılması; emek ve malzeme kaynaklarının kullanım verimliliğinin arttırılması;
  3. c) Bilgi alışverişi için mahkemelerin operasyonel etkileşiminin sağlanması.

Belirtilen avantajlara ek olarak, e-adalet maalesef aşağıdakilerini içeren bazı dezavantajları da barındırmaktadır:

  1. a) Elektronik belgelerin gerçekliğini doğrulama sorunu. Gönderenin kimliğinin bilinmemesi nedeniyle sunulan belgelerin içeriğinin gerçeğe uygun olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir, çünkü belgeler başkası adına da sunulabilir ve bunu doğrulamak her zaman mümkün değildir;
  2. b) E-adalet sistemlerinde depolanan veya bunların yardımıyla iletilen bilgilerin korunmasındaki zorluklar. Bu nedenle, adalet alanında, “bilgisayar korsanları”, örneğin bilgileri çarpıtarak, yanlış sunarak veya önemli belgeleri silerek, çıkar amaçlı olanlar da dâhil olmak üzere herhangi bir yasal işleme “katılım” ile ilgilenebilir;
  3. c) Nüfusun muhafazakâr gruplarının güvensizliği ve kamu makamlarıyla etkileşimde bulunurken bilgi teknolojisini kullanma isteksizliği. Mahkeme işlemlerine katılmak da dâhil olmak üzere sorunları kişisel olarak çözmeye alışmış vatandaşlar her zaman vardır.

ABD’de e-adalet ile ilgili uygulamalar

ABD haklı olarak bu alanda başı çekiyor. Öncelikle Birleşik Devletler Mahkemeleri sisteminden bahsetmek gerekir ( http://www.uscourts.gov/Home.aspx ).

Yukarıda belirtilen İnternet portalı her bir ABD mahkemesi hakkında bilgi içerdiğinden, yerel otomatik sistem “Adalet” in bir analogu olarak kabul edilebilir, konumu haritada açıkça dahil olmak üzere belirtilir.

Amerika Birleşik Devletleri yargı faaliyetleriyle ilgili herhangi bir işlem gerçekleştirirken 2 ana sistem kullanır: CM / ECF – Dava Yönetimi / Elektronik Dava Dosyaları (Dava Yönetimi / Elektronik Dava Dosyaları) ve PACER – Yargı Materyallerine Açık Elektronik Erişim (Mahkeme Elektroniğine Kamu Erişimi) Kayıtlar).

CM/ECF sistemi Amerika Birleşik Devletleri’nde 2001’den beri tam olarak faaliyet göstermektedir. Bu sistem merkezi değildir: her mahkeme bağımsız olarak kendi bilgi sunucusunu yönetir. İlginç bir özellik, tarafların mahkemeye belgeleri CM/ECF aracılığıyla elektronik formatta sunmaları gerektiği kuralıdır. Geleneksel formda, belgeleri yalnızca istisnai durumlarda – buna özel bir ihtiyaç varsa ve “Elektronik biçimde belge sunma yükümlülüğüne uyulmaması üzerine” başvurusunu doldurduktan sonra sunmak mümkündür. CM/ECF sistemi, Amerika Birleşik Devletleri’nde yargı içtihatlarının bir hukuk kaynağı olarak tanınması dikkate alındığında, kâğıt belgelerin saklanma maliyetini azaltan ve mahkeme dosyalarına erişimi kolaylaştıran elektronik biçimde belgelerin alınmasına ve saklanmasına hizmet eder.

PACER sistemi, 1990’ların sonlarından beri ABD’de kullanılmaktadır. Bu sistem, CM/ECF’den gelen belgelere genel erişim sağlar. PACER sisteminin veri tabanları, yargı yetkisi dâhilindeki davaların ayrıntılarıyla ilgili olarak ilgili mahkemenin kendisi tarafından da tutulur. Bu sistemi kullanarak, kullanıcı davaya dâhil olan tarafların ve diğer kişilerin listesini (hâkimler, avukatlar, avukatlar dâhil) öğrenebilir, dava hakkında bilgi alabilir, davanın gidişatı, iddiaların sicilini, mahkemeyi tanıyabilir. PACER sisteminin kullanımının, görüntülenmesine, indirilmesine veya yazdırılmasına bakılmaksızın sayfa başına 0,08 ABD doları ödendiğini belirtmekte fayda varken, bir belgeye erişim ücreti 2,40 ABD dolarını geçemez.

Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri’nde, mahkemeye elektronik biçimde belgelerin sunulması ve mahkeme davaları hakkında İnternet üzerinden bilgi alınması gibi e-adalet unsurları uygulanmış ve nispeten uzun bir süredir başarıyla uygulanmaktadır. Dahası, Amerika Birleşik Devletleri’nde e-adalet sadece zamana bir övgü değil, aynı zamanda diğer avantajların yanı sıra devlete belirli bir gelir getiren yargı faaliyetinin zorunlu bir unsurudur.

Singapur Örneği

Amerika Birleşik Devletleri’ne ek olarak, Singapur’un e-adalet uygulamasındaki deneyimi gösterge niteliğindedir. Güneydoğu Asya’da yer alan bu şehir devleti, bir devlet olarak, adalet alanı da dâhil olmak üzere modern hayatın birçok alanında büyük başarılar elde etmiştir.

Bu nedenle, Singapur mahkemelerinde bir elektronik dosyalama sistemi Elektronik Dosyalama Sistemi – EFS vardır ve ABD’de CM / ECF’de olduğu gibi bunun zorunlu olduğu belirtilmelidir. EFS’ye erişim, yalnızca kayıt anından (bundan sonra kullanıcıya bir dijital sertifika verilir), gerekli ekipmanın edinilmesinden ve ilgili yazılım desteğinden itibaren sağlanır. Bu önlemler, kullanıcının kimliğini ve bilgilerin gizliliğini sağlar. Ayrıca, video konferans sistemleri Singapur’da yaygın olarak kullanılmaktadır.

2011’den bu yana, entegre bir elektronik adli sistem (Entegre Elektronik Dava Sistemi – iELS) Singapur’da tam olarak çalışmaktadır – mahkeme tarafından alınan belgelerle gerekli işlemleri bağımsız olarak gerçekleştiren mahkemeler için otomatik bir belge yönetim sistemi: gerekliliklere uygunluğu kontrol eder Usul hukuku, bir belgenin mahkemede vb. Singapur’da ayrıca bir Elektronik Çıkarma Hizmeti vardır. Bu hizmet aracılığıyla mahkeme tarafından alınan belgeleri arayabilir, onlarla tanışabilir, mahkemenin izniyle verdiği kanunları görüntüleyebilir ve yazdırabilirsiniz.

Özetle, mevcut yasal faaliyetin şüphesiz eğiliminin, yasal anlaşmazlıkları çözme sürecinde modern teknolojilerin kullanılması olduğu söylenmelidir. Rus gerçekliğinde, e-adalet hizmetlerinin tanıtımı aktif olarak gerçekleşmektedir, ancak, mahkemede bilgi teknolojilerinin daha verimli kullanılması için, yabancı ülkelerin deneyimlerinin incelenmesini dikkate alarak mevcut mevzuatın iyileştirilmesi gerekmektedir. yerel yargı sisteminin çabaladığı şey de mahkemelerin maddi ve teknik temelinin iyileştirilmesidir.

E-adalet neden herkese yarar sağlar?

Tüm tarafların çevrimiçi etkileşiminin en belirgin avantajları, yasal olarak önemli elektronik belge yönetiminin avantajlarıdır. En az beş tane var:

  1. Elektronik belgelerin sunulması, kabulü ve işlenmesi, kağıt biçiminde olduğundan çok daha hızlıdır. Hız, özellikle başka bir şehirde ve/veya bölgenizde olmayan bir mahkemede bir rakibe karşı dava açmanız gerektiğinde önemlidir.
  2. Doğru belgeyi bulmak kısa bir süre sürmektedir. Her şey elektronik formda ve tek bir sistemdedir.
  3. Elektronik belgeler yolda kaybolmaz, kimse yanlışlıkla üzerlerine kahve dökmez. Ve son olarak zamanla bozulmazlar, kâğıt gibi sararmazlar.
  4. Elektronik belgeleri çevrimiçi olarak Pazar günleri ve hatta geceleri gönderebilirsiniz. Mahkeme saatlerine uyum sağlamaya gerek yoktur.
  5. e-adalet sistemleri mükemmel bir fırsatlar sunar – süreçteki tüm katılımcılar davanın durumunu takip edebilir, bunun için erişimin olması yeterlidir.

E-adalet, yargı sisteminin ve makamların herkesin yararına olacak şekilde otomasyona geçirilmesidir.  Şirketler, sözleşme süreçlerini ve hatta dijital hukuk asistanlarını yönetmek için özel yazılım sistemlerini giderek daha fazla kullanmaktadır.

Avrupa’da…

Kasım 2008’de oluşturulan Avrupa elektronik adalet Konseyi’nin 2009-2013 eylem planı, adalete erişimin ve verilen adaletin iyileştirilmesini amaçlamaktadır.

Avrupa elektronik adaleti için bir portal oluşturulmasını amaç edinir ve bilgi teknolojisinin ve iletişimin, hukuki süreçlerin günlük uygulamasını kolaylaştırabilecekleri gerçeği göz önüne alındığında, adalet sistemlerinin işlevinin iyileştirilmesine kararlı bir şekilde katkıda bulunabileceğini kabul etmektedirler.

Vatandaşlar, 27 Üye Devletin hukuk sistemlerinin nasıl işlediğine dair cevaplar alabilir. Boşanma, ölüm, dava ve hatta ev taşıma gibi gerçek hayattaki olaylarla uğraşırken hızlı yanıtlar alabilirler. Başka bir ülkede bir avukat bulabilir, arabuluculuk yoluyla maliyetli davalardan nasıl kaçınılacağını, nereye dava açılacağını, davalarda hangi Üye Devlet yasalarının geçerli olduğunu ve adli yardıma uygun olup olmadıklarını öğrenebilmektedirler.

Avukatlar, noterler ve yargıçlar yasal veri tabanlarına erişebilir, adli ağlar aracılığıyla meslektaşlarıyla iletişim kurabilir ve adli eğitim hakkında bilgi bulabilir. Ayrıca sınır ötesi video konferanslar düzenleme hakkında bilgi de buluyorlar; İşletmeler, iflas ve mülkiyet kayıtlarına ve geçerli yasalar ve sınır ötesi işlemler hakkında bilgilere bağlantılar bulunmaktadır.

Genellikle bu bilgilerin alınmasını zorlaştıran dil engelleri, tüm resmi AB dillerinde bilgi sunarak aşılır. Web sitesinin içeriği 22 resmi AB dilinde mevcuttur. Web sitesinin bağlantıları, kullanıcıları Üye Devletlerin ulusal bilgilerine yönlendirilmiştir.

E-adaletin kendine has özellikleri konusunun incelenmesi, bu alandaki Avrupa deneyimine atıfta bulunulmasını gerektirir. Son on yılda, Avrupa Birliği’ndeki çoğu ülkenin, davacılar arasındaki iletişim ve belge paylaşım sisteminde ve e-mahkeme yeteneklerinin kullanımında değişiklikler getirme yolunu izlediğine dikkat edilmelidir.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 11 Eylül 1995 tarihli yasal bilgi erişim sistemlerinde mahkeme kararlarının seçimi, işlenmesi, sunulması ve arşivlenmesine ilişkin R(95)11 sayılı Tavsiye Kararı, Avrupa Birliği’nin önemli bir yasal aracı haline geldi. Otomatik yargı sistemlerinin geliştirilmesi ve işletilmesi için öncelikleri belirlemiştir.

Söz konusu Tavsiye Kararı, otomatik adalet sistemlerinin geliştirilmesi ve işletilmesi ile ilgili olarak aşağıdaki ana görevleri içermektedir:

  1. Hızlı, eksiksiz ve güncel bilgiler sağlayarak hukuk mesleğinin işini kolaylaştırmak;
  2. Adli uygulama konusuyla doğrudan veya dolaylı olarak ilgilenen herkese bilgi sağlamak;
  3. Özellikle gelişmekte olan hukuk alanlarında yeni mahkeme kararlarını ivedilikle yayınlamak;
  4. Hem hukuki hem de fiili meselelerle ilgili daha fazla sayıda mahkeme kararı yayınlayın (örneğin, tazminat miktarı, kesinti, ceza süresi vb.);
  5. Adli uygulamanın tutarlılığına katkıda bulunun;
  6. Yasa koyucuların yasaların uygulanmasını analiz etmelerini sağlayın;
  7. Hukuk bilimi çalışmalarını teşvik etmek;
  8. Belirli durumlarda istatistiksel amaçlarla bilgi sağlamak; Bakanlar Komitesinin R (95)11 sayılı Tavsiye Kararı (Mevzuat, 1995).

Avrupa Birliği’nde e-adalet sisteminin uygulanması ve iyileştirilmesi süreci birkaç aşamada tamamlanmıştır.

Avrupa e-Adalet Stratejisi ilk olarak Avrupa Komisyonu tarafından 30 Mayıs 2008’de sunulmuştur (bundan sonra Strateji 2008 olarak anılacaktır). Uygulanmasının temel amacı, hem ulusal düzeyde hem de Avrupa düzeyinde adli işbirliğini geliştirmektir.

2008 Stratejisi, e-adaletin, bu sistemlerin işlevsel ve mali verimliliğini, yasal organlar arasındaki işbirliğini ve vatandaşların adalete erişimini artıran idari prosedürlerde BİT mahkeme sistemlerinin kullanımıyla ilgili olduğunu belirlemiştir.

Strateji 2008’in yardımıyla, Avrupa Komisyonu öncelikli projeleri hayata geçirmeyi, BİT mimarisini yerelleştirmeyi ve mevcut yasal araçları uygulamaya koymayı amaçladı (Avrupa Birliği Hukuku, 2008).

E-adaletin geliştirilmesindeki bir sonraki adım, 2009-2013 için E-Adalet Stratejisinin (bundan böyle Strateji 2009-2013 olarak anılacaktır) kabul edilmesiydi. Yeni Strateji 2009-2013, AB ülkeleri arasında yasal süreçlerin ve devlet kurumlarının etkinliğini artırmanın bir yolu olarak BİT’in artan önemini vurguladı.

2009-2013 Stratejisi, e-Adalet portalı da dâhil olmak üzere hâlihazırda tamamlanmış çalışmalara dayanmaktadır.

e-Adalet ile ilgili yeni planın Strateji 2008’e göre avantajları olduğunu vurgulamak önemlidir. Bunlar şunları içermektedir:

  1. Herkes için adalete ve adli bilgilere artan erişim;
  2. AB ülkelerindeki yargı organları arasında daha iyi işbirliği;
  3. Ülkelerin yargı sistemlerinin bağımsızlığına ve çeşitliliğine ve temel haklara saygı (Avrupa Birliği Hukuku, 2009).

14 Haziran 2014 tarihinde, 2009-2013 Stratejisinin (bundan sonra 2014-2018 Stratejisi olarak anılacaktır) yerine 2014-2018 için yeni bir Avrupa e-Adalet Eylem Planı kabul edilmiştir. 2014-2018 Stratejisinde, Avrupa e-Adaletinin geliştirilmesinin e-adalet alanında hem Avrupa düzeyinde hem de ulusal düzeyde eylemleri içermesi gerektiği belirtilmiştir.

Avrupa e-Adalet çerçevesinde geliştirilen yeni projelerin tüm AB üye devletlerini kapsama potansiyeline sahip olması gerektiği ve tüm üye devletlerin tüm projelere kamu bazında katılımının teşvik edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Avrupa e-Adalet Portalı’nın ulusal sicillerde yer alan ve adalet alanıyla ilgili bilgilere ara bağlantı yoluyla tek bir noktadan erişim sağlaması gerektiği de belirtilmiştir.

Avrupa Birliği’nde e-adalet sistemini iyileştirme yolundaki son adım, 2019-2023 e-Adalet Stratejisinin 13 Mart 2019’da (bundan böyle Strateji 2019-2023 olarak anılacaktır) onaylanmasıydı. Özellikle, 2019-2023 Stratejisinde, Avrupa e-Adaletinin pan-Avrupa bağlamında adalete erişimi iyileştirmeyi amaçladığı ve ayrıca bilgi ve iletişim teknolojilerini geliştirip yasal bilgilere erişime entegre ettiği belirtilmektedir. Mahkeme işlemleri, üye devletlerde yargının etkin işleyişinin önemli bir bileşeni haline gelmiştir.

Aynı zamanda Konsey, Komisyon ve Avrupa Parlamentosu’nun e-adaletin geliştirilmesine olan bağlılıklarını gösterdikleri vurgulanmaktadır (Avrupa Birliği Hukuku, 2019).

Avrupa Birliği’nin e-adalet sistemini iyileştirmenin ana yönlerinin farkında olmak için, Strateji 2019-2023’ün hedeflerini ortaya koymak önemlidir. Bunlar aşağıdaki gibidir:

  1. e-Adalet portalı için merkezi talep aracı gibi yeni işlevler geliştirin;
  2. Portalın dinamik işlevlerinin kapsamını genişletin;
  3. Asliye mahkemesine erişimi kolaylaştıran ve basitleştiren yazılım yükleyin;
  4. Portalın statik içeriğini zenginleştirin.

Buna karşılık, 2019-2023 Stratejisinin hedeflerine ulaşmak, aşağıdakiler de dâhil olmak üzere bazı eylemleri gerektirir:

  1. e-Adalet Portalında yeni araçların analizi ve uygulanması;
  2. Yeni yararlı içerik ve bilgi toplama hacminin tanımlanması;
  3. Mevcut araçların kapsamının genişletilmesi;
  4. Kullanıcıların birbirine bağlı kayıtları ve veri tabanlarını (merkezi talep aracı) adreslemesine izin veren ortak bir arama ara yüzünün geliştirilmesi (Avrupa Birliği Yasası, 2019).

Mevcut Avrupa e-Adalet Portalı şu anda adalet alanıyla ilgili birbirine bağlı ulusal kayıtlara tek bir erişim noktasıdır. Bu kayıtlar ulusal devlet kurumları veya meslek kuruluşları tarafından tutulur. Amaçları, uygulamayı ve adalete erişimi teşvik etmektir. Birbirine bağlı kayıtlar, devlet organları veya uygulayıcı dernekleri gibi sorumlu yerel kuruluşlar tarafından sağlanır ve desteklenir (European Justice, 2019).

Devlet kuruluşu ” Bilgi Yargı Sistemleri “, 2012 yılında Ukrayna’da elektronik mahkeme kavramının geliştiricisiydi. E-adaletin getirilmesi ihtiyacı, Ukrayna ” Yargı ve Yargıçların Statüsüne İlişkin ” Kanunlarının hükümlerinin uygulanmasıyla açıklandı. (2010, eski sürüm), “ Mahkeme Kararlarına Erişim Üzerine ” (2005), “ Ulusal Bilgilendirme Programı Üzerine ” (1998) ve genel yargı mahkemelerinin sektörel bilgilendirme programı Kavramının uygulanması, diğer yargı sisteminin organları ve kurumları, 2015–2019 için Ukrayna’da yargı sisteminin geliştirilmesine yönelik Stratejik plan.

2015-2019 Stratejisinin aşağıdakilerle ilgili stratejik konularını dikkate alarak:

  1. Hâkimlerin ve yargının bağımsızlığının ve özerkliğinin güçlendirilmesi;
  2. Finansmanın artırılması ve kaynak kullanım etkinliğinin iyileştirilmesi;
  3. Halkın güvenini yeniden tesis etmek, Ukrayna’da e-adalet sisteminin iyileştirilmesi öncelikli yönlerden biriydi.

E-adalet sistemine yönelik stratejik hedefler şu şekilde belirlenmiştir:

  1. Adalete erişim;
  2. Yenilikçi teknolojilerin kullanımı ve mahkeme işlemlerinin iyileştirilmesi.

Aynı zamanda, 2015-2019 Stratejisinin hedeflerinin uygulanmasının bir sonucu olarak, e-adaletin iyileştirilmesinin ana sonuçları şunlardır:

  1. Elektronik dava yönetim sistemine tam geçiş, elektronik iletişim, davaların hâkimler arasında keyfi dağılımı, toplantıların ses ve görüntü kaydı;
  2. Bulut tabanlı yazılım çözümlerine geçiş, büyük veri kümelerinin analizi ve arama motoru optimizasyonu;
  3. Dâhili bir ağın oluşturulması (adli sistemlerle dâhili ve harici iletişim için intranet sunucusu);
  4. Mahkeme bilgi sistemi ve diğer ulusal kurumlar (devlet ve devlet dışı) arasındaki birlikte çalışabilirlik, yargıçların tüm devlet kayıtlarına otomatik erişimi;
  5. Bulut teknolojilerinin uygulanması (uzak veri depolama);

E-adalet gibi yeni ve gelişmiş bir ürünün piyasaya sürülmesi, birçok Avrupa ülkesinde yargının bilişimleştirilmesi için önemli bir gereklilikti. E-adaletin uygulanmasında, işleyişinde ve iyileştirilmesinde Avrupa deneyimi göz önüne alındığında, bugün e-mahkeme sisteminin bilgi toplumunun gelişmesi için araçlardan biri olduğu söylenebilir, çünkü sivil toplumun icra etmesi için bir mekanizma sağlar.

İnsan hakları ve e-adalet ilişkisi

Avrupa Konseyi hukuku uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) e-adalete özel gereksinimler getirmez, ancak e-adalet girişimlerinin uygulanması mahkemeye erişim ve adil yargılanma hakkına ilişkin kurallara tabidir( AİHS’nin 6. Maddesi uyarınca 5).

Türkiye’de…

Ulusal Yargı Ağı Projesi; içinde bulunduğumuz bilgi çağının tüm teknolojik imkânları kullanılarak, Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının, bağlı ve ilgili kuruluşların, adli ve idari yargı birimlerinin bütüncül yapılanmasını sağlayan bir bilişim sistemidir.

Bu e-devlet uygulaması, Türkiye’deki e-dönüşüm sürecinin e-adalet ayağını oluşturmaktadır (Güneş, 2012,56). 01.10.2011tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda UYAP, “…adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir, dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Adalet Bakanlığı’nın çağın gereklerine uygun olarak oluşturduğu politikalar ve en son teknolojik imkânları kullanarak uygulamaya sunduğu UYAP, dünyada en ileri ve en büyük bilişim sistemlerinden birisidir. Şöyle ki; bu sistem sayesinde Türk vatandaşları internet ortamında işyerlerinde, evlerinde çevrimiçi dilekçe ve devlet katında hakkını arama, dava açma, devleti sorgulama, denetleme, yargı ve icra uygulamalarıyla ilgili süreçlerdeki aşamaları izleme olanağına kavuşmuştur.

2006 yılında ülkemizde yaygınlaştırma çalışmalarına başlanan UYAP, Adalet Bakanlığı birimleri ile taşra teşkilatı olan adliyelerde ve ceza infaz kurumlarında kullanılmakta olup ilk etapta proje olarak geliştirilmiş ve geçen süreçte bir proje halinden çıkarak UYAP adıyla ülkemizin e-devlet stratejisinin e-adalet ayağını oluşturmuştur.

UYAP sayesinde tüm belgeler elektronik ortamda tek bir yerde tutulmakta, bu bilgi ve belgelerde doğruluk ve tutarlılık sağlanmakta, merkezi yapı ve dahili entegrasyon ile veriler bir kez girilerek, aynı verinin yeniden girilmesine gerek kalmamaktadır.

Sistem içinde veriler tek yerde tutulduğundan eksiksiz, doğru ve güncel veriye, ihtiyacı olan hâkim, cumhuriyet savcısı ve diğer yargı personeli tarafından yetki dâhilinde anında ulaşılabilmektedir.

UYAP, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını sağlamakta, tozlu raf ve dosya yığını devrini bitirmektedir. UYAP sayesinde idari ve yargısal süreçte mükerrer yapılan işlemlerle gereksiz uygulamaları, ara süreçleri ortadan kaldırmakta, sürat ve kolaylıklar sağlayarak, iş yoğunluğunu azaltmakta ve personel açığından kaynaklanan sıkıntıları en aza indirgeyerek, posta ve kırtasiye gibi masraflardan tasarruf sağlanmaktadır. Elektronik ortamda haberleşme sayesinde haftalarca süren ve posta yoluyla yapılan yazışmalar 1-2 saniyede yapılabilmektedir.

UYAP, çevreci özelliğiyle bir yılda 7 bin 837 çam ağacının kesilerek kâğıt olmasını engelledi. Böylece 32 bin metrekarelik tahrip olan alanın kurtarılmasını sağlayan UYAP ile bir yılda 1 milyon 890 bin kilovat saat elektrik ve 15 bin ton su tasarrufu yapıldı. UYAP, ayrıca 124 ton atık gazın atmosfere salınmasını da engelledi. UYAP, 2004, 2005 ve 2008 yıllarında e-TR Büyük Ödülünü almış, Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin ‘Adaletin Kristal Terazisi’ yarışmasında ikinci olmuş, Birleşmiş Milletler Kamu Hizmetleri Ödülleri’nden ikisi UYAP’a verilmiştir. Ayrıca, UYAP önde gelen uluslararası bilişim örgütlerinin de dikkatini çekerek Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi (WSIS) ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından yılın e-devlet projesi kategorisinde ‘e-National Judicial System’ ödülüne aday gösterilmiştir.

E-Adalet kapsamında, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), yargısal süreçlerin hızlı, daha az maliyetle, kesintisiz bir şekilde yerine getirilmesi düşüncesiyle e-Dönüşüm kapsamında Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen e-Devlet uygulamasıdır (Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu 22 Kasım 2021 E-Adalet Sempozyumu konuşmasından)

UYAP Nedir?

Son yüzyılda teknoloji ve bilimde gerçekleşen değişimler günlük yaşamdan, kamusal alana, özel hayatımızdan ticaret dünyasına kadar tüm alanlardaki süreçleri etkilemiştir. Bu süreçlerin temelinde klasik devlet anlayışının günümüz dünyasına uyarlanabilmesi, işlemlerin çok daha hızlı bir şekilde, en az maliyetle, şeffaf olarak yerine getirilmesinin gerekliliği bulunmaktadır.

Bu kapsamda karşımıza yeni bir anlayış olan e-Devlet modeli karşımıza çıkmaktadır. E-Devlet süreci tüm kamu kurumlarını kapsayan bir e-Dönüşüm projesidir. Bu süreçte kamu kurumlarını kendilerini sisteme entegre edecek çalışmalar yapmakla görevlendirilmiştir.

Bu doğrultuda e-Devlet projesinin en önemli süreçlerinden biri e-adalet kapsamında gerçekleştirilen Ulusal Yargı Ağı Projesi, kısa olarak ifade edilen UYAP projesidir. Bu proje ile ülkemiz genelindeki yargı organlarının tamamını kapsayacak bir şekilde bilişim ağı oluşturulması amaçlanmıştır. Bu düşünceyle UYAP projesi kapsamında Adalet Bakanlığı tarafından 1998 yılında çalışmalara başlanmıştır. UYAP ile amaçlanan Adalet Bakanlığı merkez teşkilatı ile taşra birimlerinin, aynı zamanda da tüm mahkemelerin, başsavcılıklarının, ceza ve tevkif evlerinin, Adli Tıp Kurumunun, Adalet Bakanlığı ile ilgili iş ve işlem süreçleri olan tüm kurumların birbiri ile bilişim altyapısı kurularak birbirine bağlanması öngörülmüştür. UYAP kapsamında sadece kurum ve kuruluşlar değil, avukatlar, bilirkişiler, vatandaşlar da düşünülmüştür.

UYAP’ın iki aşamada uygulamaya geçirilmesi planlanmıştır. Adalet Bakanlığı ile Havelsan A.Ş.arasında 20 Ağustos 2000 tarihinde imzalanan protokol ile UYAP I, 10 Ağustos 2001 ve 26 Temmuz 2002 tarihlerinde imzalanan protokoller ile UYAP II çalışmalarına başlanmıştır. UYAP I veya diğer ifadesiyle merkez aşaması olarak adlandırılan ilk aşamanın amacı, merkez teşkilat birimlerinde günlük çalışmaların bilgisayar yardımı yapılmasıdır. Bu aşama, tüm verilerin merkezi veri tabanında tutularak bilgisayar ağı (network) kurulması suretiyle izlenmeye başlandığı aşamadır.

UYAP II veya diğer adıyla taşra aşaması olarak adlandırılan ikinci aşamanın amacı, taşra birimlerinin de otomasyona geçirilmesidir. Bu aşama gereğince, kurulacak geniş alan ağı (WAN) ve yerel alan ağları (LAN) aracılığıyla taşra birimlerinin merkezdeki bilgilere doğrudan erişiminin sağlanması, tüm faaliyetlerin ‘kâğıtsız ofis ortamı’ ilkesi doğrultusunda elektronik ortamda gerçekleştirilmesi, Adalet Bakanlığı personeli dışında avukatlar ve vatandaşların da bu sistemden faydalanması tasarlanmıştır.

UYAP aynı zamanda iç kontrol mekanizması olarak etkin bir şekilde karar destek sistemi olarak da kullanıldığını söyleyebiliriz. İçerisinde yer alan bilgi havuzu sayesinde, kanunlara, yönetmeliklere, mevzuatlara, içtihatlara çok hızlı bir şekilde ulaşılmakta ve hâkimle tarafından verilecek kararlarda bütünlüğün sağlanması açısından son derece önemlidir.

UYAP bilişim sistemi ile ilgili çalışmalar ilk olarak 2000 yılında başlatılmıştır. UYAP ilk olarak UYAP 1 ve UYAP 2 olacak şekilde iki aşamada tamamlanması öngörülmüştür. UYAP1 kapsamında Adalet Bakanlığı merkez birimleri arasında bilişim ağının kurulması amaçlanmıştır. UYAP2 kapsamında ise adli tıp kurumları, ceza ve tevkif evleri, adli ve idari yargı birimlerini kapsayacak şekilde tamamlanması amaçlanmıştır. Öngörülen şekilde de UYAP sistemi tamamlanarak şu anda Adalet Bakanlığı bünyesinde ve MERNİS, TAKBİS, POLNET, PTT vb. bir çok kurumla entegre bir şekilde çalışmaktadır.

Ulusal Yargı Ağı Projesi kapsamında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesi gereği davaların makul sürede görülmesi gerekmektedir. Aynı bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sı 141 maddesinin son fıkrasında ‘Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.’ İfadesi yer almaktadır. Dolayısıyla da UYAP aslında sadece bilişim ağı olarak düşünülmemelidir. UYAP, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında yer alan güvenceleri destekleyecek şekilde işlev görmektedir.

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız üzere Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), yargısal süreçlerin hızlı, daha az maliyetle, kesintisiz bir şekilde yerine getirilmesi düşüncesiyle e-Dönüşüm kapsamında gerçekleştirilen e-Devlet uygulamalarının Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilmesiyle oluşan ve kamu kurum ve kuruluşları, avukatlar, vatandaşlar gibi birçok kesimin kullandığı bilişim ağıdır.

Türkiye’de e-duruşma yapılan mahkeme sayısı 915’e ulaştı

Yargı Reformu Strateji Belgesindeki dijital dönüşüm hedefleri kapsamında Adalet Bakanlığı mühendislerince yazılımı yerli ve milli imkânlarla geliştirilen ve 15 Eylül 2020’de uygulanmaya başlanan e-duruşma, adalet hizmetlerine erişimin kolaylaştırılmasının yanı sıra duruşmalara video konferansla katılan avukatlar açısından da emek ve zaman tasarrufu sağlıyor.

Ankara ve İstanbul’daki hukuk mahkemelerinin tamamında uygulanan e-duruşma’nın tüm adliyelerde uygulanması hedefleniyor. ( www.aa.com.tr)

Sonuç

Mahkeme davalarının sonuçlandırılmasında ve yargı kararlarının verilmesinde yaşanan gecikmeler bir dizi olumsuz sonuç doğurmaktadır. Devletin adaleti hızlı ve verimli bir şekilde yerine getirememesi, devlet kurumlarına duyulan güvenin azalmasına yol açarak, sosyal ve politik dokuyu ve ülkelerin uluslararası duruşunu baltalayabilir.

Maddi düzeyde, adalet sistemindeki verimsizlik, kamu kurumları, emeklilik fonları ve bireysel davacılar tarafından büyük miktarlarda vergi ve katkıların tahsil edilmesini engeller veya geciktirir.

İnternet teknolojilerinin yargı sisteminde kullanılması, davaların işlenmesini önemli ölçüde hızlandırabilir ve adalet alanındaki tüm katılımcılara fayda sağlayabilir.

Hukuki belgelerin dosyalanması ve kontrolü basitleştirilerek, devam eden davaların takibi kolaylaşmakta ve yargının işi kolaylaştırılmaktadır. Mahkeme davalarının elektronik olarak dosyalanması ve sınıflandırılması, karşılaştırmalı sıralama ve yargı denetimi için büyük bir potansiyel sunar. Sonuç olarak, hâkimler kendilerine verilen davaları daha kapsamlı ve verimli bir şekilde ele alabilirler.

2020’de, karantinalar sırasında adalet sistemleri felç olduğunda, teknoloji, adalete erişimle ilgili birçok sorunun çözümü olarak geniş çapta gündeme gelmiştir.

Daha önce bile, ayrımcılık, yolsuzluk ve gücün kötüye kullanılması incelemelerini artırmak için bir yol olarak görülüyordu.

Birçok adalet sistemi kullanıcısı, haklı olarak modernleştirilmiş sistemler, çevrimiçi dosyalama için güncellenmiş platformlar ve sanal mahkemeler talep etmektedir.

E-adaleti adalet acil durumuna yanıt vermek için kasıtlı, titiz bir strateji olarak teşvik etmek kritik olsa da, yalnızca bir altyapı güncellemesi olarak değil, sistem dönüşümü için bir araç olarak ele alınmalıdır. Bir hak koruma stratejisi olarak benimsenen e-adalet, kalkınma yaklaşımlarını ve hukukun üstünlüğünü ön plana çıkararak, tüm e-adalet projelerini olması gerektiği gibi insan merkezli hale getirme potansiyeline sahiptir.

Adalet acil durumu ve dijital dönüşüm iştahı, insan merkezli dönüşüm için bir fırsattır. Toplanan verileri toplamak ve uluslararası yükümlülükleri izlemek için entegre sistemler ile öncelikle insanların ihtiyaçlarına odaklanan iyi tasarlanmış e-adalet, bu değişime açıklığı kullanabilir ve adalete erişimi genişletmek ve hakların korunmasını ilerletmek için tasarlanmış daha dayanıklı adalet sistemleriyle sonuçlanabilir.

e-Adalet, e-Devlet’in daha genel çatısı altındaki özel bir alandır. Özellikle, adalete erişimin iyileştirilmesi, yasal makamlar arasındaki işbirliğinin artırılması, adalet sisteminin güçlendirilmesi ve yasal kurumların ve genel olarak hukuk idaresinin iyileştirilmesi amacıyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımına atıfta bulunmaktadır.

Yeni teknolojiler, yüksek düzeyde bilgi yoğun bir sistem içinde üretkenliği artırabilir ve işlem maliyetlerini azaltabilir; prosedürlerin süresini azaltır, böylece hem zamandan hem de paradan tasarruf sağlar ve belge işleme ve işleme sistemlerini hâkimlerin ve mahkemelerin erişimine sokar; mevcut en iyi bilgileri ve hem mahkemelerin çalışma biçimini hem de vatandaşların haklarının tanınmasını sağlamak için sahip olduğu yasal araçları daha iyi anlamayı sağlamak; vakalar üzerinde geliştirilmiş kontrolü kolaylaştırır ve çıktıların daha iyi niteliksel ve niceliksel olarak değerlendirilmesine izin verir. Özet olarak, e-Adalet hak sahiplerinin güvenini de artırmakta ve yargı erkinin daha fazla meşruiyetini sağlamaktadır.

Dr. Bilal TANRIVERDİ’nin tüm blog yazılarını bağlantıdan görebilirsiniz.

Yazarın Hukuk ve Bilişim Dergisi 12. Sayı’sındaki “Hukuk Bilişimi” isimli yazısını okumak için bağlantıya tıklayınız.

Kaynakça ve Okuma Listesi

Drobyazko, S., Makedon, V., Zhuravlov, D., Buglak, Y. ve Stetsenko, V. (2019). Teknoloji blok zinciri dağıtımının etik, teknolojik ve patentli yönleri. Hukuk, Etik ve Mevzuat Sorunları Dergisi, 22 (SI2), 1-6.

Drobyazko, S., Potyshniak, O., Radionova, N., Paranytsia, S., & Nehoda, Y. (2019). Operasyonel entegrasyon yoluyla organizasyonel değişikliklerin güvenliği: Metodolojinin sağlanması. Güvenlik ve Sürdürülebilirlik Dergisi, 9 (1), 1595-1612.

Avrupa Adaleti. (2019). Avrupa e-Adalet Portalı. https://e-justice.europa.eu/home.do?plang=en&action=home adresinden alındı

Avrupa Birliği Hukuku. (2008). Avrupa e-Adalet Stratejisine Doğru . https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=LEGISSUM%3Ajl0007 adresinden alındı.

Avrupa Birliği Hukuku. (2009). Avrupa e-adalet eylem planı 2009-2013 . https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=LEGISSUM%3A230206_1 adresinden alındı.

Avrupa Birliği Hukuku. (2014). Çok yıllı Avrupa e-Adalet eylem planı 2014-2018. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=celex:52014XG0614(01) adresinden alındı.

Avrupa Birliği Hukuku. (2019). e-Adalet Stratejisi 2019-2023. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX:52019XG0313(02) adresinden alındı.

Mevzuat. (1995). Öneri ? Hukuki bilgi alma sistemlerinde mahkeme kararlarının seçimi, işlenmesi, sunulması ve arşivlenmesi ile ilgili bakanlar komitesinin R(95)11. Avrupa Konseyi portalı . https://www.njb.nl/Uploads/2017/6/Aanbeveling-95-11.pdf adresinden alındı.

Lupo, G. ve Bailey, J. (2014). E-adalet sistemlerinin tasarlanması ve uygulanması: AB ve Kanada örneklerinden öğrenilen bazı dersler. Yasalar, 3 (1), 353-387.

Reznik, O., Shendryk, V., Zapototska, O., Popovich, E., & Pochtovyi, ?. (2019). Yolsuzluğun önlenmesinde etkili bir araç olarak e-beyannamenin özellikleri. Hukuk, Etik ve Mevzuat Sorunları Dergisi, 22 (2), 1-6.

Rosa, J., Teixeira, C. ve Pinto, JS (2016). E-adalet bilgi sistemlerinde risk faktörleri. Hükümet Bilgileri Üç Aylık, 30 (3), 241-256.

Bilal Tanrıverdi, Uzun yıllar Türkiye’de ve yurtdışındaki medya kuruluşlarında muhabirlik editörlük yöneticilik yapmıştır.
Uluslararası Hukuk lisans yüksek lisans ve doktora çalışmalarını Türkiye, İngiltere ve Amerika’da yapan Tanrıverdi, Birçok devlet kurumu, Şirket ve STK’larda da danışmanlık, idarecilik ve uzman görevlerinde bulunmuştur.

Hukuk Çalışma Alanları

Kamu Hukuku
Savaş Barış ve Çatışma Çözümleri
İnsancıl Hukuk
Deniz Hukuku
Enerji Hukuku
Siber Hukuk
Twitter: @btnrvrd